Başkonuş Yaylasına Başarılı Bir Kadın Eli Değdi
Kadının elinin değip de güzelleşmediği yer yok. Kadın eli bu kez de Başkonuş Yaylasına değdi. Hem de çok başarılı bir kadın eli. Hem iyi bir eş, hem iyi bir anne, hem de başarılı bir iş kadını. Aslı Erdoğanyılmaz.
Üç Yıldır eşi Serhan Erdoğanyılmaz ile birlikte Başkanoş Yaylasının işletmeciliğini yapıyorlar. Hedefleri ise sadece Başkanuş Yaylasını değil Kahramanmaraş’ı tüm güzellikleriyle Dünya’ya tanıtmak ve Babaları Serdar Erdoğanyılmaz’dan aldıkları bayrağı en yukarılara taşımak. Hedeflerinde de sağlam adımlarla ilerliyorlar. Son iki yılda Başkonuş Yaylasının, hem yurtiçi hem yurtdışından gelen ziyaretçilerini kat be kat artırarak kentin turizmine de büyük katkı sağlıdalar.
Başarılı çizgisi ile kadınlara rol model olan Aslı Erdoğanyılmaz, kadın istihdamına öncelik veriyor ve girişimci adaylara da diyor ki; “Kendinize inanın. Projenize inanın… Başaracağınıza inanın. Özenerek kalmayın, örnek alın, adım atın… Kadın olmanızın eksileri diye bir şey yok, artılarına odaklanın… Ve hayatınıza eş, yoldaş olarak seçeceğiniz insanların sizi aşağı çekmeyeceğine, aksine sizi destekleyeceğine emin olmaya çalışın.”
Başkonuş Yaylası İşletmecilerinden Aslı Erdoğanyılmaz ile dolu dolu bir o kadar da keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. İşte ayrıntıları!
Aslı Hanım önce biraz sizi tanıyalım.
1992 İstanbul doğumlu, Şişli Terakki Fen Lisesi ve Koç Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunuyum. O dönemde Eren Holding’de yönetici olan eşim Serhan Erdoğanyılmaz ile üniversite dolayısıyla tanıştıktan sonra, İstanbul’da hayatlarımızı birleştirdik. Ben de Sabancı Holding Akbank Genel Müdürlük’te dijital pazarlama uzmanı olarak çalışıyordum. Oğlumuz Eren’e hamile olduğumu öğrendikten sonra, onu doğa ile iç içe, daha özgür ve güvende büyütme arzusuyla eşimin memleketi Kahramanmaraş’a taşındık. Buraya bizi getiren en büyük heyecanımız ise, Başkonuş Yaylası’nı Dünya çapında tanınan, doğa turizmi denince ilk akla gelen yerlerden birisi haline getirmekti. Hayatımın en hızlı değişen ama en heyecanlı yıllarını yaşıyorum diyebilirim. 3 sene içerisinde evlendim, anne oldum, işimi değiştirdim, şehrimi değiştirdim... Ama çok şükür aldığımız her kararı da iyi ki almışız dedim.
Eşinizle Başkonuş Yaylasını Kahramanmaraş turizminin gözbebeği haline getirdiniz. Sizleri kutluyoruz. Hem bir çocuk annesisiniz hem de bir bebek bekliyorsunuz. Bunun yanı sıra başarılı bir iş kadınısınız. Bunun sırrı nedir?
Öncelikle çok teşekkür ederim. Verdiğimiz emeklerin görülüyor olması çok gurur ve mutluluk verici. Biz Başkonuş Yaylası için yola çıktık, ancak asıl amacımız babamız Serdar Erdoğanyılmaz’ın yolundan giderek Kahramanmaraş turizmine katma değer sağlayabilmek aslında. Bu da oldukça uzun soluklu bir proje bizim için, ancak bu kadar kısa zamanda beklediğimizin de üzerinde başarıları yaşayabilmiş olmaktan dolayı çok mutluyuz.
Sosyal medyada 20 binin üzerinde organik takipçimiz var. Üstelik bu takipçi kitlemizin sadece yüzde 30’u Kahramanmaraş’tan, yüzde 60’ı farklı şehirlerden, yüzde 10’u ise farklı ülkelerden. Yani bu demek oluyor ki biz sadece yaylamızı değil, Kahramanmaraş’ı ve ülkemizi de temsil ediyoruz. Bu sebeple üzerimizdeki sorumlulukların da farkında olarak her gün daha ileriye götürecek vizyona sahip olmak için çalışıyoruz, araştırıyoruz ve yatırımlarımızı bu yönde yapıyoruz. İstatistik olarak misafir sayımız da misafirlerimizin memnuniyet oranı da geçtiğimiz 2 sene içerisinde en az 3 kat arttı. Bu süreçte en büyük hedefimiz her geçen gün daha iyi hizmet verebilmek ve öncelikli olarak misafirlerimizin yaylamızdan memnun ayrılmasını ve sürekliliğini sağlayabilmek.
Bence kadın olmak, anne olmak, başarıya giden yolda asla engel değil. Aksine, insana çok farklı bakış açıları, misafirlerimizin ihtiyaçlarını daha doğru analiz etme yeteneği, daha fazla beden ve ruh gücü katıyor. Bir anne, çocuklarının neyden mutlu olacağını, neyden huzursuz olacağını, ne zaman karnının acıkacağını, nasıl daha özgüvenli olacağını, nasıl yeteneklerinin farkına varacağını, nasıl topluma faydalı bir birey olacağını, nasıl iyi bir insan, nasıl hayvan sever, nasıl vicdanlı, nasıl hayatta kendi ayakları üzerinde durabileceğini öğreniyor ve öğretiyor. Sadece kendi çocuğunu değil, ilerde anne veya baba olacak bir bireyi, bir iş insanını, birinin eşi olacak, seven ve sevilecek bir bireyi yetiştiriyor. Anneler ve babalar, toplumu, Dünya’yı değiştiriyor. Bu tüm mesleklerden daha zor, daha kutsal bir görev. Çocuğunu 9 ay karnında taşıdıktan sonra bir ömür omuzlarında taşıyan bir ebeveyn, hayatta neyi taşımaktan zorlanabilir ki? Araştırmak ve geliştirmek bir annenin ve bir babanın kendinde geliştirdiği en önemli yetenektir. Burada önemli olan birbirine destek olan eşlere sahip olmaktır. Ben ve Serhan çocuklarımız ve işimiz için birlikte, doğru iş bölümleri yaparak, birbirimize destek olarak çalışıyoruz. Mutluluğu ve başarıyı getirenin de bu olduğuna inanıyorum ben. Oğlumuzun da, inşallah ilerde doğacak kızımızın da bu bilinçle yetişmesini istiyoruz.
Pandemi süreci dünyada olduğu gibi ülkemizde de turizm sektörünü ciddi anlamda etkiledi. Bu süreç, insanların seyahat ve tatil tercihlerini doğa turizmine doğru çevirdi. Başkonuş Yaylası da bu adreslerden biri. Tatilcilerin yön değiştirmesi size ne kadar yansıdı?
Öncelikle tüm Dünya’ya bu pandemi sürecinde yaşadıkları her türlü zorluk için geçmiş olsun demek istiyorum. Toplumun sağlığına en kısa zamanda kavuşması en öncelikli dileğim.
Pandemi sürecinde benim gördüğüm, insanların farkındalıklarının, öz bilinçlerinin arttığı oldu. Doğa hep aynı doğaydı, hep en sağlıklı seçimdi. Bu süreçte insanlar evlerinde daha çok vakit geçirmek zorunda kaldıkları için, birbirlerinin ve doğada nefes almanın değerini daha iyi anladılar. Tüketim anlayışları değişti. Eskiden tükettikleri birçok şeyin kendilerine bir faydası olmadığını, hatta zaman zaman maddi manevi zararı olabildiğini; ancak doğada temiz havayı tüketmenin, dostlarıyla, aileleriyle zamanı tüketmenin kendilerine verdiği sağlık ve huzuru keşfettiler. Bu keşif, Başkonuş Yaylası’nın tercih edilme oranını ciddi oranda etkiledi. Okulların da kapalı olması, çocuklarını doğada serbest bırakmak isteyen aileler için Başkonuş Yaylası’nı tercih etme sebeplerinden biri oldu. Evlerimizin doluluğunun yanında, bu sene özellikle çadır ve karavan kampı alanımız dolup taşıyor. Tabi ki bu durum bizim sorumluluklarımızı da çok arttırdı. Ekibimizi büyüttük. Çok önemsediğimiz hijyen tedbirlerimizi daha da arttırdık. Yeni evler yapıyoruz. Yeni ve daha büyük restoranımızın inşaatına çok yakında başlayacağız. Kampa olan talep, bize yeni bir araştırma geliştirme konusu çıkardı. Outdoor kamp malzemelerinin ve günlük ihtiyaçların karşılanabileceği marketimizin inşaatına başladık. Bu sene çadır ve karavan kampı misafirlerimizin ihtiyaçlarını daha iyi öğrenip, bu noktada da hizmetlerimizi hızlıca geliştirmeye karar verdik. Yeni projelerimiz var. Önümüzdeki dönemlerde bambaşka bir Başkonuş camping deneyimi misafirlerimizi bekliyor olacak.
Peki, Başkonuş Yaylası’nı eşsiz doğasının yanı sıra farklı kılan ne? Yani buraya tatile gelen insanları ne gibi etkinlikler bekliyor?
Dediğiniz gibi, Başkonuş Yaylası’nın doğası gerçekten eşsiz. Çünkü sadece Ardıç, Sedir ve Köknar ağaçlarının ürettiği oksijen değil, Akdeniz’den gelen nemli hava bize her nefesimizde sağlık aşılıyor.
Bizim işletme olarak farkımız ise, insanların gerçekten kendilerini otelden ziyade evlerinde kalıyormuş gibi hissettiren, ailelerin her ihtiyacının düşünüldüğü 2+1, 3+1, 4+1 mutfaklı, teraslı, şömineli, mangallı, kısacası “huzurlu” bungalov orman evlerimiz. Ve elbette keyifle lezzetli ziyafetler yapabilecekleri kır lokantamız. Siz ormana karşı çayınızı yudumlarken, oğlunuz geyiklerin ceylanların peşinden koşabilir, kızınız ata binebilir, eşiniz ATV ile safari yaparken, kardeşiniz trekkinge çıkıp ağaçlar altına yoga yapabilir. Başkonuş Yaylası’nın farkı, sadece bir otel odasına bağlı kalmamanız, 160 dönümlük yayla arazisinde ve sınırsız bir ormanın içinde özgür olmanız diyebilirim.
İnsanlar doğa ile iç içe olmanın keyfini çıkarırken, mutfağınızdan hangi lezzetleri tadabilirler?
Başkonuş Yaylası’nda bir gününüzü geçirirken, güne organik köy kahvaltısı ile başlarsınız. Bu kahvaltının en önemli ürünleri ise, tereyağlı köy yumurtası, mis gibi bembeyaz keçi tereyağı, organik bal ve reçelimiz, restoranımızın spesiyali özel irişkit sucuğu ve tabi ki maraş keçi peyniri. Hafta sonları bazlama, gözleme de tercih edebilirsiniz. Öğlen ve akşam yemeklerinde ise et, tavuk veya balık ızgara tercih edebilir ya da fırınımızın özel peynirli, kuşbaşılı pidelerinden, Kahramanmaraş’ın özel eli böğründesinden yiyebilirsiniz.
Bir iş kadını olarak, kadın istihdamına ne derece önem veriyorsunuz. Rol model bir kadın olarak, girişimci adayı kadınlarımıza bir mesajınız var mı?
Maalesef, halen tüm toplumlarda kadınlar daha az eğitim alıyor, aynı işi yaptıkları halde daha az para kazanıyor. Görünmeyen ev içi emekleri karşılıksız kalıyor. Yaşamın bütün alanlarında çalışma alanında, istihdamda, politikada kadınlar nüfus oranında temsil edilemiyor. Bu sebeple kız çocuklarının eğitimi, istihdama katılımları desteklenmeli. Dünyamızın daha eşitlikçi, daha yaşanabilir hale gelmesi için kadınların erkeklerle yan yana çalışması lazım.
Biz Başkonuş Yaylası işletmesi olarak, kadınların öneminin ve gücünün her zaman farkında ve her zaman yanlarındayız. İnsanların ön yargı ile dağ başında kadın mı çalışır dedikleri 1350 metre rakımdaki yaylamızda, şu anda benimle birlikte 10 kadın çalışanımız var. Her biri de dişi ile tırnağı ile bileğinin gücü ile çalışan, evlerine döndüklerinde de onları bekleyen çocukları sebebi ile mesaileri bitmeyen, güçlü ve gururlu emektar kadınlar. Her birinden Allah razı olsun. Onlar olmasa, biz bu başarıları elde edemezdik.
Girişimci adayı kadınlara, her zaman kendime de söylediğim nacizane şu sözleri söyleyebilirim; Önce inanın. Kendinize inanın. Projenize inanın. Başaracağınıza inanın. Sonra çok iyi araştırıp, rakiplerinizi iyi tanıyıp, doğru bir iş planı yapın. Planlı olmak sizi başarıya götürür, plansız olmak ise nice güzel projelerin başlamadan sonu olur. Özenerek kalmayın, örnek alın, adım atın. Kadın olmanızın eksileri diye bir şey yok, artılarına odaklanın. Kıvrak zekanıza, iletişim becerilerinize, pazarlama ve ikna kabiliyetinize, görsel zevkinize, zarafetinize güvenin. Ve hayatınıza eş, yoldaş olarak seçeceğiniz insanların sizi aşağı çekmeyeceğine, aksine sizi destekleyeceğine emin olmaya çalışın. Yapabilirsiniz.
Sorularımıza içtenlikle cevap verdiniz. Çok teşekkür ediyoruz. Son olarak, eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Ben teşekkür ediyorum. Son olarak benim bu röportajı verebiliyor olmamı sağlayan tüm Başkonuş Yaylası ekibine ve aileme teşekkür ediyorum. Hep birlikte, her gün daha ileriye inşallah...