BAŞKONUŞ YAYLASI BİR KEZ DAHA NATIONAL GEOGRAPHIC’DE!
Mükemmel doğasıyla Kahramanmaraş’ın yükselen değeri Başkonuş Yaylası, hak ettiği değeri görüyor. Dünyaca ünlü belgesel kanalı National Geographic, Türkiye’de olduğu kadar yaptığı derecelerle Dünya’da da adından söz ettiren uluslararası fotoğraf sanatçısı Dilek Uyar’ın Başkonuş Yaylası’nda çektiği kareleri paylaştı. Yavru geyiğin evcil hayvan gibi bakıcısını takip ettiği Başkonuş Yaylası’nda çekilen kareler binlerce beğeni aldı.
Kahramanmaraş’ın saklı cenneti konumunda yer alan ve endemik bitki türü bakımından önemli bir komuna sahip olan Başkonuş Yaylası, hem yaz hem de kış aylarında yerli ve yabancıların yoğun ilgisini görüyor. Serdar Erdoğanyılmaz’ın başarılı girişimleriyle Kahramanmaraş turizmine kazandırılmasının ardından oğlu Serhan Erdoğanyılmaz’ın projeleriyle dikkatleri üzerine çeken Başkonuş Yaylası, her geçen gün hak ettiği değeri görüyor. Birçok etkinliğe ev sahipliği yapan Başkonuş Yaylası, muhteşem tabiat özellikleriyle Kahramanmaraş’ın turizmdeki geleceğine damga vuracak gibi görünüyor. Doğası ve havasıyla özellikle savaş ve askeri filmlere de ev sahipliği yapmaya hazırlanan Başkonuş Yaylası’nda, bu noktada geçtiğimiz haftalarda Kahramanmaraşlıları heyecanlandıran gelişmeler yaşanmıştı.
ÖNCE DİRİLİŞ OSMAN’DA ADI GEÇTİ!
ATV’de yayınlanan Kuruluş Osman dizisinde ahilerinin Şeyh Edebali’ye bilgi verdiği esnada Başkonuş Yaylası da zikredildi. Ahilerden bir tanesi Şeyh Edebali’ye, “Başkonuş Yaylası’na sığınan Ahiler hazırdır pirim. Buyruğunuz üzere harekete geçeceklerdir” dedi. Edebali ise, “Eyvallah var olsunlar” sözleriyle cevap verdi. Bu sahne özellikle sosyal medyada Kahramanmaraşlılar tarafından yoğun bir şekilde paylaşılırken, kent halkını heyecanlandırdı. Vatandaşlar, ‘Kuruluş Osman’ın bazı bölümleri Başkonuş Yaylası’nda mı çekilecek’ yorumları yaptı. Bunun ardından sinemalarda büyük ilgi gören Türkler Geliyor; Adaletin Kılıcı filminin oyuncu kadrosu, yine Başkonuş Yaylası yöneticilerinin başarılı girişimleriyle Kahramanmaraş’a davet edildi. Oyuncular, filmi öğrencilerle birlikte izledikten sonra, iki gün Başkonuş Yaylası’nda tatil yaptı. Başkonuş Yaylası’ndan etkilenen oyuncular, yeniden gelmek istediklerini belirtmişti.
BU KEZ DE NATİONAL GEOGRAPHİC’DE
Başkonuş Yaylası bu kez ise dünyaca ünlü belgesel kanalı National Geographic’in sosyal medya hesaplarından zikredildi. 2017 yılında dünyanın en saygın fotoğraf yarışmalarından biri olan ‘National Geographic Uluslararası Fotoğraf Yarışması’nda Konya’da Mevlevi bir dervişin dönerken görüldüğü “Worship” (İbadet) adlı eseriyle insan kategorisinde birincilik ödülüne layık görülen fotoğraf sanatçısı ve Avukat Dilek Uyar bu kez objektifini Başkonuş Yaylası’na çevirdi. Tanıtım noktasında Başkonuş Yaylası gibi yerler için büyük bir fırsat olarak görülen National Geographic, Türkiye’de olduğu kadar yaptığı derecelerle Dünya’da da adından söz ettiren uluslararası fotoğraf sanatçısı Dilek Uyar’ın Başkonuş Yaylası’nda çektiği kareleri sosyal medya hesaplarından paylaştı. Uyar’ın karesi, National Geographic sayfalarında İngilizce olarak uzun ve detaylı bir şekilde anlatıldı.
“GEYİK GÖREBİLİRSİNİZ DEDİKLERİNDE İNANMAMIŞTIM”
Başkonuş Yaylası’nı ziyaret ederek, fotoğraflar çeken Fotoğraf sanatçısı Dilek Uyar; “Burada geyikleri de ormanın içerisinde görebilme şansınız var dediklerinde inanamadım aslında. Az önce 2 tane ceylan yavrusu fotoğrafladık ormanın içerisinde. Özgür olarak dolaşıyorlar burada. İnsanlara da bir şekilde görünüyorlar. Bunu görmenin hazzı da çok muazzamdı” ifadelerini kullandı.
BAŞKONUŞ’UN ANLATILDIĞI İNGİLİZCE METİN
While visiting the upper parts of the Başkonuş Plateau, we encountered this incredible view. The villager said that he found the baby deer injured and put it under protection and healed it. The baby deer followed its caregiver everywhere, like a pet. Although the villager takes the animal with him to collect wood to get used to nature, the baby deer seems to have no intention of leaving him for now.
Here on the border of Kahramanmaraş, the Başkonuş Plateau is a natural wonder with 50 kinds of endemic plants and is frequented by migratory birds. While maintaining its natural structure with colorful flowers and endemic plants, the forest consisting of fir, cedar, oak, and juniper is also home to deer and birds. The plateau was established in 1987 as a deer-breeding station, and the deer were released back into nature after many years. It is estimated that the number of deer breeding in the region is around 250 to 300. The altitude of the accommodation area is around 1,325 meters (4,350 feet). Experts state that this height is very good for human health. Additionally, the oxygen produced by the juniper, cedar, and fir is mixed with the humid air from the Mediterranean, creating a healthy environment that strengthens the immune system.
Tourists are attentively welcomed with various beauties and nice air in summer and winter. Paths on which you can meet with deer at any moment and take memorable photos will also provide you with a different viewing experience at the endpoint, with the incredible dam scenery.
İNGİLİZCE METNİN TÜRKÇESİ;
Başkonuş Yaylası'nın üst kısımlarını ziyaret ederken bu inanılmaz manzarayla karşılaştık. Köylü, bebek geyiği yaralı bulduğunu ve onu koruma altına aldığını ve iyileştiğini söyledi. Bebek geyik bakıcısını bir evcil hayvan gibi her yerde takip etti. Köylü hayvanı doğaya alışmak için odun toplamak için yanına götürmesine rağmen, bebek geyiğin onu şimdilik terk etme niyeti yok gibi görünüyor.
Kahramanmaraş sınırında, Başkonuş Yaylası 50 çeşit endemik bitki ile doğal bir harikadır ve göçmen kuşlar tarafından sıkça ziyaret edilmektedir. Renkli çiçekler ve endemik bitkilerle doğal yapısını korurken, köknar, sedir, meşe ve ardıçtan oluşan orman da geyiklere ve kuşlara ev sahipliği yapmaktadır. Plato 1987 yılında bir geyik yetiştirme istasyonu olarak kuruldu ve geyik uzun yıllar sonra doğaya geri döndü. Bölgedeki geyik yetiştiriciliği sayısının 250 ila 300 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Konaklama alanının rakımı bin 325 metre (4 bin 350 feet) civarındadır. Uzmanlar, bu yüksekliğin insan sağlığı için çok iyi olduğunu söylüyor. Ek olarak, ardıç, sedir ve köknar tarafından üretilen oksijen Akdeniz'den gelen nemli hava ile karıştırılarak bağışıklık sistemini güçlendiren sağlıklı bir ortam yaratır.
Turistler yaz ve kış aylarında çeşitli güzellikler ve hoş hava ile dikkatle karşılanmaktadır. Her an geyikle buluşabileceğiniz ve unutulmaz fotoğraflar çekebileceğiniz yollar, inanılmaz baraj manzarasıyla size son noktada farklı bir izleme deneyimi sağlayacaktır.
BAŞKONUŞ YAYLASI HAKKINDA:
Başkonuş Yaylası, başta sümbül ve salep olmak üzere birçok endemik bitkiyi bünyesinde barındıran ve göçmen kuşların uğrak yeri olan doğa harikası bir yayladır. Köknar, sedir, meşe ve ardıç ağaçlarından oluşan orman, rengarenk çiçekleri ve endemik bitkileriyle doğal yapısını korurken geyiklere ve kuşlara da ev sahipliği yapmaktadır.
Başkonuş Yaylası 1987 yılında geyik üretme istasyonu olarak kurulmuş, yıllar sonra geyikler doğaya bırakılmıştır. Orman yürüyüşlerinde geyik gurupları ile karşılaşma ihtimali çok yüksektir.
Konaklama alanının rakımı 1325m civarındadır. Ardıç, Sedir ve Köknar ağaçlarının ürettiği oksijen sağlıklı bir ortam oluşmaktadır. Yaz ve kış aylarındaki farklı güzellikleri ile turistleri ağırlamaktadır. Yaylanın giriş kısmı A tipi mesire alanı olarak düzenlenmiştir. Bu alan sınırları içinde kır lokantası, bungalov orman evleri, spor alanları, çadır kamp alanı, karavan kamp alanı, piknik alanları, çocuk oyun alanları ve yürüyüş yolları bulunmaktadır. Kır lokantasında organik gıdalara önem verilerek keçi tereyağı, özel bal ve köy yumurtası ile organik beslenme ortamı sağlanmaktadır.
Kısa, uzun ve orta mesafeli olarak üç ayrı yürüyüş yolu sunularak misafirlerin performansına göre trekking tercihleri sunulmaktadır. Her an geyiklerle karşılaşıp unutulmaz fotoğraflar çekebileceğiniz yürüyüş yolları, bitiş noktasında da doyumsuz baraj manzarası ile sizlere ayrı bir seyir keyfi verecektir.
Konaklama alanından itibaren 4100 m yürüyerek Başkonuş Yaylası zirve noktasına (1850 m rakım) çıkıp, çevredeki muhteşem manzarayı seyrederken bulutların üzerinde olmanın keyfini yaşayabilirsiniz. İsterseniz, zirveye varmadan önce 1300 m yürüdükten sonra sağa ayrılan bir yolla 1200 m daha yürüyerek 1650 m rakımlı Sersem Yaylası’na da uğrayıp leyleklerin göç yolunda konakladıkları yerleri de görebilirsiniz.
(Haber: Ahmet Güneçıkan)